Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklandı: ‘Bu kumpas davası bir itibar suikastidir’
Belediye liderlerine rüşvet vererek ihale süreçlerini manipüle ettiği sav edilen kabahat örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Beşiktaş Belediye Lideri İstek Akpolat ile örgüt lideri olduğu iddia edilen Aziz İhsan Aktaş, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Belediye Lider Yardımcısı Alican Abacı, Beltaş Yönetim Kurulu Lideri Önder Gedik ile örgüt lideri olduğu öne sürülen Aziz İhsan Aktaş’ın da bulunduğu 31 bireyden 23’ü tutuklanırken, 8 kişi ise isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı.
RIZA AKPOLAT’TAN BİRİNCİ AÇIKLAMA
Akpolat, karara ait resmi toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada “Bu kumpas davası bir prestij suikastidir. Halka hizmet kavgamız bitmedi, bitmeyecek. Hak, hukuk ve adalet için uğraş eden milyonların öfkesi, sizin karanlık sisteminizi yerle bir edecek!” tabirlerini kullandı.
https://twitter.com/RizaAkpolat/status/1880031984636031454
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Savcılıkta kendisine aktif pişmanlık kararlarından faydalanıp faydalanmak istemediği sorulan Akpolat, “Örgüt üyesi olmadığım için faal pişmanlık kararlarından faydalanmak istemiyorum” dedi. Beltaş yönetim kurulu üyeliğine atanma süreci sorulan Akpolat, “Beltaş yönetim kurulu üyelerini tanırım. Heyet üyeliğine benim teklifimle seçilebileceği üzere kendi içlerinde anlaşarak birini üye yapabilirler. Ahmet Aktaş ismini bana Alican Abacı getirdi diye hatırlıyorum. Başkan Gedik ve Esra Yenidünya’nın atanma süreç ise yeniden ortak bir akılla olmuştur. Genel heyet kararları en son olarak önüme geldiği için bu tıp kararlardan haberim olur. Taşınmaz satımına ait karar ise yönetim kurulu kararıdır. Ben bu hususu sonradan öğrendim. İdare konseyindeki isimleri vazifeleri sebebiyle tanıyorum” halinde cevap verdi.
“YÖNETİM KURULU LİDERİ İNİSİYATİF KULLANDI”
Savcılık, İstek Akpolat’a Beltaş’a ilişkin Ortaköy ile Rumeli Hisarı’ndaki taşınmazların satılmasına ne vakit ve kim tarafından karar verildiğini sordu. Akpolat’ın bu soruya yanıtı ise, “Satışın kararını şirket kendisi vermiştir. Satış sürecinin ne vakit başladığı konusunda bilgim yoktur. Satış münasebetini de bilmiyorum” halinde oldu. İstek Akpolat, taşınmazın satım sürecine ait ihale sürecinin başlatılması konusunda yönetim kurulu kararının bulunmadığı konusundaki soruya, “Şeffaf idare anlayışı yeterince ihaleye çıkma kararı almıştır. Yönetim Kurulu kararında satışın yasal mevzuata uygun olması belirtilmiştir. Bu kapsamda yönetim kurulu lideri Önder Gedik inisiyatif kullanıp satış yetkisi vermiştir” karşılığını verdi.
“DEĞERİNİN ÜZERİNDE SATILDIĞI İÇİN KEYİFLİ OLDUM”
Savcılık, 26 Temmuz 2024’te Beltaş’a ilişkin bir taşınmazın satımında ihaleye sunulan teklif zarfları açıldıktan sonra açık artırma yoluna gidildiğini ve Elif Lpg ve Taşınmaz isimli firmanın 470 milyon 760 bin TL’ye ihaleyi kazandığını, lakin taşınmaz hakkında 8 Ocak 2025’te Başsavcılıkça alınan raporda taşınmazın satım tarihinde 580 milyon 825 bin TL pahasında olduğunu, rapor tarihinde ise kıymetinin 651 milyon 291 bin TL olduğunu belirterek, bu konuda söyleyeceklerinin olup olmadığını sordu. İstek Akpolat, “Bina satışı yapıldıktan sonra bilgi sahibi oldum. Bedelinin yüzde 60 üzerinde satıldığını öğrenince kamunun menfaati olduğunu düşünüp memnun oldum” formunda yanıt verdi.
SORULARIN BİRÇOK BELTAŞ HAKKINDA
Savcılığın İstek Akpolat’a sorduğu soruların büyük çoğunluğunun Beltaş ve Beltaş’ın düzenlediği ihaleler hakkında olduğu görüldü. Akpolat ise Beltaş ve düzenlediği ihaleler hakkında bilgi sahibi olmadığını, Aziz İhsan Aktaş ile rastgele bir ilişkisinin bulunmadığını, kelam konusu firmaların belediyenin hangi işlerini yaptığını ve hangi bahiste ödeme yapıldığını bilmediğini, ayrıyeten belediyenin yaptığı ihalelerde de usulsüzlük olmadığını söyledi.
“KİMSEDEN MADDİ MENFAAT TALEP ETMEDİM”
Savcılık, İstek Akpolat’a, “Beşiktaş Belediyesi’nin yapmış olduğu ihale ve taşınmaz satışlarından maddi menfaat elde ettiniz mi?” sorusunu yöneltti.
Akpolat bu soruya, “Belediye başkanlığım devrinde misyonum gereği kimseden maddi menfaat talep etmedim. Kimse de bana bu türlü bir vaatte bulunmadı. Bahsedilen kişi ve firmaların kimilerin ismen bilirim. Onun dışında bir tanışıklığım, samimiyetim, ticari ilgim yoktur. Savlar asılsızdır. Suçlamaları kabul etmem. Ben 2,5 milyona yakın beşere hizmet etmeye çalışıyorum. Misyonum gereği halkla temas halindeyim. Münasebetiyle belediyenin yapmış olduğu tüm iş ve süreçleri takip etmem mümkün değildir. Yetkilerimin çoğunluğunu yetki periyoduyla mesai arkadaşlarıma devrettim. Münasebetiyle ihalelerde yapılan süreçleri benim bilmem mümkün değildir. Soruşturmaya bahis hastane olarak kullanılan taşınmazın birtakım kısmları bize ilişkin değildir. Bunları belirtmek istiyorum. Satış fiyatını öğrendiğim vakit sevinmemin sebebi budur. Duyunca keyifli oldum. Şirketimin hesaplarından bahsedildi. Ben daha evvel sermaye artırımı yapmıştım. Düğünden gelen takılarla olduğunu belirtmiştim. Üzerime atılı cürümlere temel teşkil edebilecek somut hiçbir kanıt yoktur. Bu nedenle hakkımda takipsizlik kararı verilmesini ve hür bırakılmayı talep ederim” dedi.
AZİZ İHSAN AKTAŞ HAKKINDAKİ SEVK YAZISI: “FİRMALARI AKRABALARININ ÜZERİNE YAPTI”
Suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Aziz İhsan Aktaş hakkındaki savcılık sevk yazısında, “Aziz İhsan Aktaş liderliğinde yönetilen cürüm örgütünün belediye liderlerine ve belediyelerin üst seviye yöneticilerine rüşvet vermek suretiyle ihale süreçlerini organize ettiği tez Aziz İhsan Aktaş’ın fiilen sahibi olduğu lakin zımnilik kurallara riayet ederek kardeş ve akrabaları üzerine yaptığı firmalar tespit edilmiştir” sözlerine yer verildi.
“AMACI KAMU KURULUŞLARINDAN İHALE ALMAK”
Sevk yazısında, “Bu firmaların girdiği ihale evrakları temin edilmiştir. Suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş’ın zımnilik kurallarına riayet ederek açık kaynak hesaplarında bile isminin olmadığı, üzerine kayıtlı yalnızca Elif LPG ve Provek İlaç isimli firmaların bulunduğu, öteki tüm firmaların öbürleri üzerine kayıtlı olduğu lakin toplanan kanıtlardan ve şahsın kendi sözüyle şirketlerin en doruğundaki kişi olduğu tespit edilmiştir. Cürüm örgütünün maksadının kamu kurum kuruluşlarından ihaleleri almak olduğu, bu gayeyle hareket ettiği, bu kapsamda ihaleye fesat, edimin ifasına fesat, rüşvet verme, vergi yordam kanuna muhalefet üzere kabahatleri işleyerek hedefine ulaştığı ve kabahatten elde ettiği geliri akladığına ait kuvvetli cürüm kuşkusunu oluşturan kanıtlar elde edilmiştir” denildi.
“EN AĞIR FAALİYET BEŞİKTAŞ BELEDİYESİYLE”
Savcılık, “Aziz İhsan Aktaş’ın kamu kurum ve kuruluşlarından ihale alma sürecinde rüşvet verme cürmünü islediği hususunda Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın firması üzerine kayıtlı ve kendisine ilişkin olan 2 aracı bedelinin çok üzerinde bir fiyata satın alıp, ödediği ölçünün altında satışa sunması, bu satış sürecinden kısa bir mühlet sonra Belediyenin iştirakının kapalı, kelamda ihaleyle satışa çıkardığı taşınmazı bedelinin çok altında satın alması ve mevcut aşma itibariyle kendisine ilişkin 4 firmanın Beşiktaş Belediyesi’nden almış oldukları ihale sayısı dikkate alındığında, Aziz ihsan Aktaş hata örgütünün en ağır faaliyette bulunduğu belediyenin Beşiktaş Belediyesi olduğu, belediye başkanı Rıza Akpolat ile birbirlerini tanıma ihtimalleri olmadığı, gerçekten ortalarında şahsi ticaretin de yapıldığı tespit edilmiştir. Araç için ödenen paranın rüşvet parası olduğu konusunda kuvvetli hata kuşkusu oluşmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
