Yargı süreci devam ederken Atatürkçü teğmen mahkemeye feragat dilekçesi verdi

10 Kasım’da bir teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafı takmaması üzerine yaşanan hengame sonrası başlatılan soruşturmada ihraç edilen Atatürkçü teğmenlerden biri, yargı süreci devam ederken Türk Silahlı Kuvvetleri’ne geri dönmekten vazgeçti.

Davası yönetim mahkemesinde reddedilen bir teğmenin istinafa gideceğini söyleyen avukat Serdar Öztürk, “Bir teğmenimizin ise yürütmeyi durdurma talebi kabul edildi, vazifeye geri dönüyor. Dört teğmenimizle ilgili yasal süreç devam ediyor. Bir teğmenimiz de bize, ‘Ben artık tarikatçı generallerin olduğu bir orduda vazife yapmak istemiyorum’ diyerek mahkemeye feragat dilekçesi verdi ve TSK’ye geri dönmek istemedi” dedi.

‘BİZDEN ÖZÜR DİLEDİLER’

Çoğu tarikat ve cemaatin yurtdışı servislerle teması olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Biz Fethullahçılar için de geçmişte ‘Bunlar Müslüman değil, Amerikalıların beşinci kolu, vatan haini’ diyorduk. O vakit bize ‘Siz alnı secde gören Müslümanlara düşmansınız’ diyorlardı. Lakin darbe teşebbüsünden sonra bizden özür dilediler” tabirlerini kullandı.

‘İNANÇSIZ SAVAŞÇI OLMAZ’

Türk ordusunda, Emniyet’te, jandarmada ya da istihbarat örgütlerinde devlet yapısı dışında öteki yerlerden talimat alınamayacağını vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu:

“İnançsız beşerden savaşçı olmaz. Türk ordusu savaşçı bir ordudur. Lakin geldiğimiz kademede adam general, mesai saati içinde mescide çağırıyor subayları, ‘Evrakları getirin burada imzalayacağım’ diyor. Bu Müslümanlık filan değildir.”

ÇAKMAK’I ANIMSATTI

Türk ordusunun ilk Genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak’ın “Cemaat ve tarikatlar, Haçlıların içimizdeki ileri karakollarıdır” dediğine dikkat çeken avukat Serdar Öztürk, “Tarihte İngilizler Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak, dini tahrip etmek için Osmanlı coğrafyası içerisinde tam 116 tane tarikat kurdu. Fevzi Çakmak bunu çok yeterli biliyordu. Allah’a sonsuz bir inancı vardı ancak cemaat ve tarikatlara düşmandı” diye konuştu.