CHP’li Deniz Yücel’den sert sözler… Bakan Ersoy’a seslendi!
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, MYK gündemiyle ilgili düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bolu’daki otel faciasına ait konuşan Yücel, “Bolu Kartalkaya faciasında kaybettiğimiz 78 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz” diyerek kelamlarına başladı.
‘BU İKTİDARIN ELİNDE BEŞERLER ÖLÜYOR’
“Yarım kalan her bir hayatın kederimizi katladığı, “bu kadarı da olmaz” diye isyan ettiğimiz her olaydan sonra, daha da kötüsünü yaşadığımız bir periyottan geçiyoruz.” diyen CHP’li Yücel kelamlarına şöyle devam etti:
Hukuksuzluklara itiraz ederken, her geçen gün yeni bir hukuksuzlukla karşılaştığımız, Yenidoğan bebek vefatlarına, iş cinayetlerine, maden facialarına isyan ederken, Otel penceresinden sarkıtılan çarşaflarla hayatta kalmaya çalışan insan imgelerinin belleklerimize kazındığı; Yetkisi çok ancak her ne hikmetse sorumluluğu olmayan bir iktidarın yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Bu iktidarın elinde, beşerler ölüyor, hayatlar kararıyor…”
Çürümüş sistemin her geçen gün bir diğer faciaya neden olduğunu söz eden Yücel, “Binalar yıkılıyor, oteller yanıyor, sarsıntıda kentlerimiz yerle bir oluyor, dere yatağına yapılan konutları sel alıp götürüyor… Ve bu millet AKP’nin 23 yıllık iktidarının liyakatsiz, basiretsiz, adeta halkına düşman idare anlayışının bedelini canlarıyla ödüyor.” dedi.
‘AKP NE YAPIYOR?’
Yaşanan facialara ait AKP’nin ne yaptığına değinen Yücel, “Bütün bu yaşananlarda sorumluluğu yokmuş üzere o bildik pişkin ve sorumsuz halleriyle insan hayatını ucuzlaştırmaya devam ediyor. Kartalkaya’da facianın yaşandığı günden itibaren yapılan her açıklama, AKP’nin bu elim ve vahim olayı manipüle etme uğraşı içerisinde olduğunu çok açık bir formda ortaya koyuyor.”
‘TEK KEDERLERİ…’
Bolu’daki faciaya ait hiçbir yetkisi ve sorumluluğu olmadığı halde Tanju Özcan’a yıkılması için algı operasyonu yapıldığını tabir eden Yücel, kelamlarına şöyle devam etti:
Ardından başta olaya ait yayın yasağı getiren RTÜK; aniden yayın yasağını kaldırıyor. Bütün bunlar AKP’yi, AKP’nin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u sorumluluktan kurtarmak için yapılıyor… Sıkıntıları; 78 vatandaşımızın yitip giden hayatları, 36 çocuğumuzun yarım kalan umutları, Ya da o otelde hayatını idame ettirmek için çalışan otel çalışanlarının sönen hayatları değil… Tek kederleri kendilerini sorumluluktan kurtarmak…”
‘ALGI YÖNETİMİ’
AKP’nin bu ülkede liyakati ortadan kaldırdığını söyleyen Yücel, “Yetkin bireyler tarafından yönetilmeyen kurumlar disiplinlerini kaybetmiştir. İşte bu nedenle, devlet kurumlarında başıboşluk günden güne artmaktadır. Siyaseti “halka hizmet etmek” emelinin dışına çıkaranların bugün elinde kalan tek şey “algı idaresidir.” Devletin esaslı kurum ve kuruluşları bu algı idaresinin birer kesimi haline getirilmiştir.” dedi.
Kaltalkaya faciasında birinci andan beri çalışmaların başında bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın hedef gösterilmesinin gayesinin asıl sorumluların gizlenmesi olduğunu söyleyen Yücel, Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un açıklamalarına reaksiyon gösterdi.
“RAPORDA BOLU BELEDİYESİNİN İSMİ GEÇMİYOR”
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel Yönetimi, Bolu Etraf ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Otel işletmesi, yangın sistemleri ve tadilatlarından sorumlu mimar ve mühendisler, bakım, tamir ve kontrolünde misyonlu yapı kontrol ve işletme yetkililerinin “sorumlu” olduğu tespit edilen raporda, otel sahibi, yapı müteahhit firmaları, otelin projelendirme, uygulama ve kontrolünde vazifeli bireyler, elektrik ve mekanik tesisatın tesis edilmesiyle, tesisatın bakım, tamir ve işletmesinden sorumlu kişi ve firmalar, yapı ruhsatı vermeye yetkili merciler, yapıyı sigorta eden şirket, iş sıhhati güvenliği uzmanı ile patron “kusurlu” bulundu.
‘EN HAFİF TABİRİYLE UTANÇ VERİCİ’
13 sayfadan oluşan raporda Bolu Belediyesi’nin isminin dahi geçmediğinin altını çizen Yücel konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un açıklamaları ise en hafif tabiriyle utanç verici! Bir bakan yönettiği kurumlarla ilgili kanunları mevzuatı bilmez mi? AKP iktidarında bilmez… Bir bakan “Bence il özel yönetimi yanılgılı, bence gerekeni onlar yapmamış, bence o yükümlü” der mi? AKP iktidarında der…
Üstelik de Bakanın adres gösterdiği Vilayet Özel Yönetimi, yani İçişleri Bakanlığına bağlı bir kamu kurumu; “İl özel yönetiminin kontrol üzere bir misyonu de, yok teşkilatı da yok. Burası Turizm dokümanlı bir işletme. Yönetmelikte her şey var” diyerek Turizm Bakanını yalanladı…”
ERDOĞAN’A SESLENDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Yücel, “Otel zinciri ve Turizm acentesi sahibinden turizm bakanı yapılırsa, işte bunlar olur.” diyerek reaksiyon gösterdi. Yücel, “Tek kederi kendi otellerinin, kendi acentelerinin cirosunu arttırmak, yeni yatırımlar yapmak, parasına para, zenginliğine zenginlik katmak olan Bakan, mevzuat da bilmez, kontrol misyonunu de yerine getirmez. Bu türlü bir bakanın olduğu bir dalda, yangınlar da olur, kazalar da olur, can ve mal kayıpları da olur!” sözlerini kullandı.
‘O KOLTUKTA BİR GÜN DAHİ OTURMAN…’
Erdoğan’a “Siz ciğeri kediye emanet etmişsiniz” diyen Yücel, Bakan Ersoy’a şu sözlerle seslendi:
“Sana da bir çift kelamımız var Mehmet Nuri Ersoy! Kulaklarını aç, güzel dinle. Hukuk devletinde sorumlular “bence” ile başlayan cümlelerle değil, maddelerin yetki ve sorumluluklarla belirlenir. Yangının meydana geldiği Kartalkaya bölgesinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen Köroğlu Kültür ve Turizm Müdafaa ve Gelişim Bölgesi sonları içerisinde olduğunu, bu alanda Bolu Belediyesinin rastgele bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını bir bakan olarak bilmiyorsan rezalet, biliyor da, sadece otel sahibi senin tanıdığın diye, ona sağladığın ayrıcalıklar bilinmesin, senin sahibi olduğun şirketin bu oteli “şirketin önerisi” diye pazarladığı ortaya çıkmasın diye söylemiyorsan daha büyük rezalet! Mehmet Nuri Ersoy, o koltukta bir gün dahi oturman 85 milyon vatandaşımızın vicdanını, kaybettiğimiz 78 canımızın kemiklerini sızlatacak.” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a da seslenen Yücel, “Sakın ha soruşturmaya müdahale etmeye yeltenmeyin. Bunun altında kalırsınız. Kaybettiğimiz 78 canının vebali sizin üzerinizde kalır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu olayda kimin sorumluluğu, kusuru ve ihmali varsa yargı önüne çıkarılıp hak ettikleri cezayı alana kadar soruşturmanın ve davanın takipçisi olacağız.” diyerek ihtarda bulundu.
“BİR TWEETTEN BİLE ÜRKÜP KORKAN BU ZİHNİYETİN…”
Deniz Yücel şunları söyledi:
“Otel yangını, tutuklamalar, göçük altında kalan emekçilerimiz, durduk yere yıkılan binalar ve altında kalan vatandaşlarımız…
Ülke gündemi o kadar vahim bir hal aldı ki, her son dakika yazısında yüreğimiz ağzımıza gelir oldu.
Türkiye ne yazık ki hukuksuzluklar ülkesi haline geldi. İktidara nazaran mahallî idarelerde, siyasette, sanat topluluğunda muhalif olan herkes birer olağan şüpheli…
AKP zihniyetine nazaran “Benden olmayan herkes” hatalı ve gözaltına alınmalı… Herkes, yurtdışına kaçma kuşkusu varmış üzere tutuklu yargılanıyor. Tutukluluk hali, bazen bir gözdağı bazen ise peşinen verilmiş bir ceza halini alıyor.
AKP Türkiye’sinde hukuk cinayetleri birbirini izliyor. Beşiktaş Belediye Liderimiz İstek Akpolat’ın uğramış olduğu haksızlık ve hukuksuzluklarla çaba ederken,
Gençlik Kolları Liderimiz Cem Aydın, kapısına gönderilen 8 polisle fiilen gözaltına alınıyor… Bir twitten bile ürküp korkan bu zihniyetin talimatı ile yapılan şafak operasyonları, hukuksuz soruşturmalar, tehditler ve baskılar karşısında gençliğin susup, sineceğini zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz.
23 yıllık çürümüş, yıpranmış ve yozlaşmış iktidar, baskı ve zorbalık ile yönetmeye kararlı gözüküyor, lakin bilsinler ki bizler de çabada kararlıyız. Yeniden aynı gün Zafer Partisi Genel Lideri Sn. Ümit Özdağ evvel Cumhurbaşkanına hakaret teziyle gözaltına alınıyor,
Ardından bu hatadan hür bırakılma ihtimaline karşı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” cürmünden hakkında Jet süratiyle ikinci bir soruşturma başlatılıyor. Kayseri Emniyeti’nden tekrar jet süratiyle bir araştırma raporu alındı ve Cumhurbaşkanına hakaret hatasından hür bırakılan Ümit Özdağ bu kere “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” cürmünden tutuklanıyor.
“İMAMOĞLU’NUN KONUŞMASINDA HATA ÖGESİ ÇIKARMAK CÜRÜM UYDURMAKTIR”
Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Ekrem İmamoğlu konuşmacı olarak katıldığı bir panelde yaptığı ve bu hukuksuzlukları, seçilmişlere karşı gerçekleştirilen prestij suikastlarını ve yargının iktidar elinde araçsallaştırılmasını eleştirdiği konuşması nedeniyle, daha konuşması bitmeden hakkında jet süratiyle soruşturma açılıyor.
Neymiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını ve ailesini tehdit etmiş… Terörle gayrette vazife alan bireyleri amaç göstermiş… falan filan…
Sayın İmamoğlu’nun basın toplantısındaki konuşmasından cürüm yada hata ögesi çıkarmak, niyet okumanın, zorlamanın ötesinde “Suç uydurmak”tır. İnsanların aklıyla alay etmektir. Hukuku, iktidarın elinde oyuncak etmektir. Bugün, tekrar Sayın Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuzlukları bir bir evraklarıyla ifşa ettiği, “CHP’li belediyeler aleyhine ısmarlama rapor düzenlesin diye” evrak dosya gezdirilen eksper ile ilgili düzenlediği basın toplantısı devam ederken, Sayın İmamoğlu daha kürsüden inmeden jet süratiyle bir soruşturma daha başlatıldı.
“KAMUOYU ÖNÜNDE İFŞA EDİLMESİNDEN İBARETTİR”
Neymiş Sayın İmamoğlu kamu görevlisini maksat göstermiş, yargı makamlarını etkilemeye teşebbüs etmiş. Sayın İmamoğlu’nun bugün yaptığı basın toplantısı CHP’li belediyelere yapılan, yapılmak istenen kumpasın, kurulan tuzağın ve hukuk dışı operasyonların evraklarıyla bir bir kamuoyu önünde ifşa edilmesinden ibarettir.
Yine bugünkü açıklamasından cürüm yada kabahat ögesi çıkarmak, niyet okumanın, zorlamanın ötesinde “Suç uydurmaktır” Görüyoruz ki; AKP iktidarı artık uygunca paniklemiştir, insicamını yitirmiştir, gözünü karartmıştır.
Ancak şunu herkes bilsin; Bedeli ne olursa olsun bu hukuksuzluklara, bu kirli oyunlara ve kumpaslara boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kere daha ilan ediyoruz.”
