Dr. Seçmeler, kanserin kalp damar hastalıklarından sonra en sık görülen ikinci vefat sebebi olduğuna dikkat çekerek, erken teşhisin hayati değer taşıdığını vurguladı. “Gelişen tıbbi teknolojilerle birlikte erken teşhis oranı artıyor ve büsbütün güzelleşen hasta sayısı da yükseliyor. Lakin kansere yol açan etkenlere maruziyetin devam etmesi nedeniyle kanser oranları da artış göstermektedir” dedi.

KANSER OLAYLARI VE YAYGINLIĞI

Dr. Seçmeler, dünya genelinde yılda yaklaşık 19 milyon kişinin kanser tanısı aldığını ve 10 milyona yakın hastanın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. “En sık görülen kanserler ortasında akciğer, göğüs, prostat, kolorektal, mide ve karaciğer kanserleri bulunmaktadır. Türkiye’de ise yılda yaklaşık 24 bin yeni kanser olayı tespit edilmekte ve erkeklerde akciğer, prostat, kolorektal; bayanlarda ise göğüs, tiroit ve kolorektal kanserler en yaygın tipler olarak öne çıkmaktadır” dedi.

KANSERİN NEDENLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Kanserin oluşmasında genetik faktörlerin rol oynadığını fakat çevresel etkenlerin daha büyük bir tesiri olduğunu belirten Dr. Seçmeler, “Sigara ve tütün eserleri, alkol kullanımı, obezite, enfeksiyonlar, ultraviyole ışınları, sedanter (hareketsiz) ömür stili, işlenmiş besinler, etraf kirliliği üzere pek çok faktör kanserin gelişmesinde tesirli olmaktadır” dedi.

Obezitenin kanser riskini artırdığına dikkat çeken Seçmeler, “Meme, endometriyum, kolorektal, böbrek, safra kesesi ve pankreas kanseri üzere cinslerin obeziteyle bağlantılı olduğu görülmektedir. Nizamlı antrenman ve sağlıklı beslenme, bu riskleri azaltabilir” diye konuştu.

ERKEN TEŞHİS VE TARAMA YÖNTEMLERİ

Erken teşhisin kanser tedavisindeki en kritik ögelerden biri olduğunu belirten Dr. Seçmeler, “Meme kanseri için 40 yaşından itibaren mamografi ve ultrasonografi, akciğer kanseri için sigara kullananların düşük doz akciğer tomografisi, kolon kanseri için 45-50 yaş sonrası kolonoskopi, cinsel faal bayanlar için smear testi, prostat kanseri için 60-65 yaş sonrası PSA testi üzere taramalar kanserin erken tespit edilmesini sağlayabilir” dedi.

TEDAVİ METOTLARI VE YENİ GELİŞMELERE DAİR BİLGİLENDİRME

Kanser tedavisinde son yıllarda büyük ilerlemeler kaydedildiğini vurgulayan Dr. Seçmeler, “Artık kanserin pek çok tipinde büsbütün düzgünleşme mümkün olabiliyor. Cerrahi müdahalelerin yanı sıra kemoterapi, radyoterapi, gayeye yönelik akıllı ilaçlar ve immünoterapi üzere tedavilerle hastalığın denetim altına alınması sağlanabiliyor” sözlerini kullandı.

Hastalığın evresine nazaran tedavi planının belirlenmesi gerektığini belirten Dr. Seçmeler, “Bazı hastalar için cerrahi tedavi öncelikli olurken, kimilerinde kemoterapi yahut immünoterapi ile başlamak daha uygun olabilir. Bu nedenle tedavi kararlarının multidisipliner kurullar tarafından alınması önemlidir” dedi.

KANSER RİKİNİ AZALTMAK İÇİN UZMAN ÖNERİLERİ

Kanser riskini azaltmak için bireylerin hayat stillerinde değişiklik yapmaları gerektiğini belirten Dr. Seçmeler, şu önerilerde bulundu:

• Sigarasız ve alkolsüz bir hayat benimsenmelidir.

• Hareketsiz ömürden uzak durulmalı, sistemli antrenman yapılmalıdır.

• Sağlıklı ve nizamlı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır.

• Tarama ve aşılama programlarına iştirak artırılmalı, toplum bilgilendirilmelidir.

• Kanser tanısı alan hastalar ümitsizliğe kapılmadan bilimsel tedavi yollarıyla çabaya devam etmelidir.