TTB’den ‘Mahir Polat’ başvurusu: Tutuklu ve gözaltında olan insanları sağlık hakkından mahrum bırakmak suçtur

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun ve çeşitli belediye yöneticilerinin tutuklanması sonrası başlayan protestolarda gözaltına alınan ve tutuklanan hareketçilerin sıhhat haklarına ilişkin Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu’ndan açıklama geldi. 

TTB’den yapılan açıklamada şu tabirlere yer verildi: 

“Türk Tabipleri Birliği olarak ilgili tabip odalarımızla birlikte gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde yaşanan hak ihlallerini engellemek üzere Adalet, İçişleri ve Sıhhat bakanlıkları nezdinde teşebbüslerde bulunmanın yanı sıra, tabiplere yönelik gerekli bilgilendirme ve ihtarları yapmak için bilgilendirme yazıları gönderilmiş ve bir çevrimiçi toplantı gerçekleştirilmiştir. Gözaltı muayeneleri sırasında eksik ve yanlışlı uygulamalar yapan tabiplere ait argümanlar ilgili odalarımız tarafından süratle kıymetlendirilerek gerekli soruşturmalar başlatılmaktadır. Tutuklu ve gözaltındaki şahısların sıhhat durumları da yakinen takip edilmekte olup, ilgili bireylerin avukatları aracılığıyla gerekli bilgi ve evraklara ulaşılmakta ve isimli makamlara tıbbi gereksinimlere ait tekliflerimiz iletilmektedir.

MAHİR POLAT İÇİN TEDAVİ BAŞVURUSU

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Uzman Polat’ın sıhhat durumu, avukatlarının ilettiği evvelki tetkik ve tedavilerini ve şimdiki sıhhat durumunu gösterir dokümanlar doğrultusunda İstanbul Tabip Odamız tarafından incelenmiş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na tam teşekküllü bir hastanede izlenmesi gerektiği ve uygun görülürse farklı uzmanlık alanlarından doktorlardan oluşturacağımız bir heyetle muayene ve tedavi süreçlerinde katkıda bulunma isteğimiz iletilmiştir.

“HEKİMLERİ DİKKATLİ VE İHTİMAMLI DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Gözaltı yahut tutukluluk nedeniyle özgürlüğü sınırlanan her insanın sıhhatinden ve tüm süreçlerin insan onuruna yakışır bir tavırla yürütülmesinden İçişleri ve Adalet bakanlıkları sorumlu olup, aksi tavırlar geri dönülmez kayıplara yol açabilecek uygulayanlar açısından da kabahat teşkil edecektir. Tutuksuz yargılanmanın bu nedenle de temel bir kural olması gerektiğini vurgularken, yetkilileri ve bu süreçlerde yer alan doktorları dikkatli ve ihtimamlı davranmaya çağırıyoruz.”