İLBANK Toplumsal Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıya, Yönetim Kurulu Lideri Burak Demiralp, Türkiye Belediyeler Birliği Lider Vekili ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın yanı sıra çok sayıda belediye başkanı ve il özel yönetim temsilcisi katıldı.

Yıllık faaliyet raporu ile Denetim Kurulu raporlarının oylandığı toplantıda konuşan Adıyaman Belediye Başkanı ve TBB Encümen Üyesi Abdurrahman Tutdere, demokratik temsiliyete ziyan verdiğini vurgulayarak, banka ana mukavelesinde yer alan 17. hususun tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini lisana getirdi.

“BELEDİYE LİDERİNE YALNIZCA NOTER VAZİFESİ VERELİM, ONLAR TESCİL ETSİNLER!”

Söz konusu unsurun, halkın iradesiyle seçilmiş belediye liderlerine yalnızca noter vazifesi verdiğinin altını çizen Lider Tutdere, şunları kaydetti:

“17. unsur, sahiden hem Anayasamız açısından hem lokal idarelerin demokratik yapılar olması manasında çok sakıncalı ve tehlikeli bir unsur. Sebebi şu: Yürütmeye dört tane idaresi seçme yetkisi verdik. Buraya kadar tamam; bu da aslında antidemokratik lakin bundan sonra, Ey Sayın Bakan, sen iki belediye lideri, iki tane vilayet genel meclisi ortasından da dört taneyi de bize bildir; biz de bu haziruna yani Türkiye’de milyonların temsilcisi olan, halkın iradesi olan epey belediye liderine yalnızca noter misyonu verelim, onlar tescil etsinler!

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na nazaran Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Gerçi şu an bu husus tartışmalıdır; lakin şayet nitekim bir hukuk devleti isek, temsil ve demokrasi açısından Türkiye’yi temsil eden, ulusal iradenin sahipleri olan belediye liderlerine, Vilayetler Bankası üzere –kendilerinin ortağı oldukları bir kuruma– bir yönetici seçme hakkı bile tanınmıyor. Bunu neyle açıklayacağız? O vakit bir oylamaya hiç gerek yok aslında. Sayın Bakan dört seçeceğine altı kişiyi seçsin, biz de buralara gelmeye de gerek duymayalım, bu kadar yorulmaya da gerek kalmasın. Bu, hakikat değil.

Bugün için de, gelecek için de, ülkemiz için de gerçek bir şey değil. Yarın sistemler değişir, iktidarlar değişir, kim gelirse gelsin, hukuk açısından baktığımızda bu demokratik değil, adil değil, hukuksal değil. Münasebetiyle hazır genel konseyimiz buradayken, bankamızın ana mukavelesinin, bilhassa 17. hususunun Türkiye’nin demokratik kültürüne, Anayasası’na uygun bir biçimde tekrar kaleme alınması ve tekrar kıymetlendirilmesi gerekiyor. Bu görüşümü sizlerle paylaşmak istedim.”

“BELEDİYELERE KAYNAK TRANSFERİNDE ADİL VE ŞEFFAF OLUNMALI”

İLBANK’ın belediyelere kaynak transferinde daha adil ve şeffaf bir tavır sergilemesi gerektiğine de dikkati çeken Lider Tutdere, şöyle devam etti:

“6 Şubat Depremleri’nde büyük bir yıkım yaşayan, binlerce evladını kefensiz toprağa veren Adıyaman Belediye Başkanı olarak söz aldım. Bütün belediyelerimiz zelzele sürecinde ve sonrasında büyük bir dayanışma örneği gösterdiler, büyük bir yardımlaşma örneği gösterdiler. Depremzedelere birinci çayı, birinci çorbayı belediyeler getirdi. Çadırları belediyeler kurdu. Onun için aslında sarsıntıda biz belediyeciliğin ne kadar büyük bir güç olduğunu da görmüş olduk.

Zeydan Lider da söyledi: ‘Belediyesi güçlü, lokal idaresi güçlü bir ülke, güçlü bir devlet olur.’ Bu hususta belediyecilik ve belediye hizmetleri manasında, nitekim belediye liderlerimizin önündeki bütün mahzurların kaldırılması ve belediyelerimizin Vilayetler Bankası başta olmak üzere kamu kaynaklarından yardım alma konusunda daha adil, daha şeffaf bir formda desteklenmesi gerektiğine inananlardanım.”

“HALKIN SEÇTİĞİ BELEDİYE LİDERLERİ BİR AN EVVEL VAZİFELERİNİN BAŞINA DÖNMELİDİR”

Ekrem İmamoğlu ve öteki belediye liderlerinin da bir an evvel misyonlarının başına dönmeleri gerektiğini lisana getiren Lider Tutdere, “Bugün bu genel kurulu eksik yapıyoruz. İstanbul’un iradesi, Türkiye’nin sevgilisi Sayın Ekrem İmamoğlu Belediye Liderimiz maalesef şu anda cezaevinde. Keşke burada olsaydı, bu kürsüde o da kanılarını, tabirlerini lisana getirseydi. Buradan davetimiz; bir an önce bu haksızlığın, hukuksuzluğun giderilmesi ve tüm belediye liderlerinin –partisi, fikri, görüşü ne olursa olsun– halkın seçtiği belediye liderlerinin halkına hizmet için misyonlarının başına bir an önce dönmeleridir” diye konuştu.

“DEPREM VİLAYETLERİNE DAYANAKLAR ARTIRILMALI”

İLBANK’ın sarsıntı bölgelerine dayanakları için teşekkür eden ve dayanakların artırılması gerektiğini kaydeden Lider Tutdere, şunları lisana getirdi:

“Deprem kenti olan Adıyaman’ın belediye başkanı olarak, hakkı da teslim etmek lazım. Vilayet bankımızın hem Sayın Genel Müdürü, hem bürokratları, hem de tüm çalışanları hakikaten sarsıntı kentlerinin tekrar ayağa kalkması konusunda büyük bir uğraş içerisinde. Bu uğraşı vakit zaman alanda birlikte çalışırken de görüyoruz.

Bu uğraşların daha da artırılmasını ve yaraların sarılması konusunda hem bakanlığın hem de İLBANK’ın bürokratlarının da bundan sonra birebir özveriyle daha çok çalışmasını halkımız bekliyor. Onlara da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Genel konseyimizin güzel olmasını diliyorum.”

17. MADDE NEDİR?

Yönetim Kurulu, Genel Şura, Genel Müdür dahil yedi üyeden oluşur. İdare Heyetinin dört üyesi Bakanlık tarafından yönetimlerini temsilen; üçer yıllık misyon müddetiyle Bakanlık temsilcileri arasından İçişleri Bakanlığı tarafından önerilen iki üyesi de belediyeleri ile özel yönetimleri temsilen Genel Heyet tarafından seçilir. Yönetim Kurulu üyeleri ortasından Genel Konsey tarafından birer üye lider ve lider vekili olarak seçilir. Yönetim Kurulu, Genel Müdürü dahil üyeleri ile toplanır ve karar alır.

Yönetim Kurulu üyelerinin vazife mühleti üç yıldır. Vazife müddeti sona eren üyeler tekrar atanabilir veya seçilebilir. Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesinde 5411 sayılı Bankacılık Kanununda aranan nitelikleri haiz olması kaidedir. Lakin, Genel Şura tarafından seçilecek üyeler bakımından en az on yıllık mesleksel tecrübeye sahip olma şartı aranmaz. Yönetim Kurulu toplantılarına katılmak, alın yahut alınmakta olan kararları imzalamak, toplantıların kurulmasına katılmamış olan üyeler için zorunluluktur.

Herhangi neden yahut mecburilik ile olursa olsun İdare Şurasından müsaade almaksızın üst üste üç toplantıya katılmamış olan yahut altı toplantı devri içerisinde yapılan toplantıların yarısından fazlasına katılmamış olan yönetim kurulu üyeleri istifa etmiş sayılırlar.