Bilimde devrim niteliğinde ameliyat: Dişten alınan parça göze nakledildi!
Kanada’da görme yetisini kaybeden hastalar için ihtilal niteliğinde bir ameliyat gerçekleştirildi. Diş-göz ameliyatı olarak bilinen Osteo-Odonto Keratoprotez (OOKP) operasyonu, ülkede birinci sefer uygulandı ve muvaffakiyetle sonuçlandı.
Bu sistem, Stevens-Johnson sendromu nedeniyle 13 yaşında her iki gözünü kaybeden Brent Chapman’ın yine görmesini sağladı. Şimdiye kadar 50’den fazla başarısız ameliyat geçiren Chapman, dişinden alınan bir kesimin gözüne yerleştirilmesi sayesinde görme yetisini yine kazandı.
Vancouver’daki Mount Saint Joseph Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyon, Kanada’nın tıp tarihinde bir birinci olarak kaydedildi.
DİŞ-GÖZ AMELİYATI (OOKP) NEDİR?
Diş-göz ameliyatı, yani Osteo-Odonto Keratoprotez (OOKP), hastanın kendi dişinden alınan bir modülün içine optik lens yerleştirilerek göze nakledilmesini içeren yenilikçi bir cerrahi sistemdir.
Geleneksel tedavi formüllerinin başarısız olduğu durumlarda uygulanan bu süreç, bilhassa kornea naklinin işe yaramadığı hastalar için son deva olarak görülüyor.
Operasyonu gerçekleştiren Dr. Greg Moloney, ameliyatın kıymetine değinerek, dişin sert yapısının göz için ülkü bir dayanak sunduğunu ve hastanın kendi dokularının kullanılması sayesinde doku reddi riskinin azaldığını belirtti.
DİŞ-GÖZ AMELİYATI NASIL YAPILIR?
Diş-göz ameliyatı, iki basamaklı bir süreçtir:
Birinci kademede, hastanın bir dişi çekilir, özel olarak şekillendirilerek içerisine optik lens yerleştirilir ve süreksiz olarak yanağa implante edilir. Bu süreç, dişin etrafında yeni dokuların gelişmesini sağlar.
İkinci basamakta, diş yanağından çıkarılarak gözün ön kısmına yerleştirilir. Ameliyat tamamlandıktan sonra hasta görme yetisini geri kazanmaya başlar.
Bu yenilikçi operasyon, sadece tek göz için uygulanabilmektedir ve hastalar tam görme yetisini kazanabilmek için aylarca beklemek zorunda kalabilir.
Dişten alınan bir modülle görme yetisini geri kazandıran bu çığır açan prosedür, tıp dünyasında büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu tekniğin ilerleyen yıllarda daha fazla hastaya umut olabileceğini belirtti.
