İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanmasının akabinde yurttaşlar başta Saraçhane olmak üzere meydanlara çıkarak reaksiyonlarını lisana getirdi. Televizyon kanalları da yurttaşların protestolarını canlı olarak yayınlandı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ise, mitingleri canlı olarak yayınlayan televizyon kanallarına reaksiyon göstererek, gerekirse lisans iptaline varabilecek yaptırımlar uygulanabileceğini söyledi.

CHP’DEN YASA TEKLİFİ

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, 11 Mart 2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunduğu yasa teklifinde, “kanal lisans iptali” yaptırımının kaldırılmasını istedi. Yasa teklifinin münasebetinde şöyle denildi:

“Uluslararası Hudut Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün hazırladığı 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke içerisinde 158. sırada yer alarak, durumun ‘çok vahim’ olduğu ülkeler kategorisinde yer almaya devam etmektedir. Basın özgürlüğüne yapılan açık müdahaleler, kısıtlamalar, yurttaşların haber alma hakkı ile direkt irtibatlıdır. Yapılan her orantısız müdahale, anayasanın ihlali manasına gelmektedir. Anayasamızda yer alan haber alma hakkının kısıtlamalar olmaksızın sağlanması ve yeniden temel bir hak olan bilgi edinme hakkının şeffaf, demokratik ve eşitlik asıllarıyla yerine getirilmesi gerekmektedir. 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Yasa’da yer alan kimi idari yaptırımlar orantısız ve ölçüsüzdür. Bu yaptırımlar haber alma hakkının gasp edilmesine neden olduğu üzere basın özgürlüğü de ihlal edilmektedir. Kanunda karar altına alınan lisans iptali yaptırımı, bu manada mevcut ihlalle orantılı değildir. Yaptırım ve hedeflenen kamu faydası ile tabir ve basın özgürlüğü ortasında bulunması gereken makul istikrar bozulmaktadır. Bu sebeple oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.”

‘SOPA OLARAK KULLANILIYOR’

Teklif hakkında konuşan CHP’li Akay, şunları söyledi:

“Basın özgürlüğüne yapılan açık müdahaleler, vatandaşlarımızın haber alma hakkıyla direkt irtibatlıdır. Yapılan orantısız müdahalelerle haber alma hakkı ile anayasanın 25, 26, 28 ve 30. unsurları ihlal edilmektedir. Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Yasa’da yer alan birtakım idari yaptırımlar orantısız ve ölçüsüzdür. Kanunda karar altına alınan bu yaptırımlar temel hakların kullanımına direkt müdahale niteliğindedir. Bilhassa lisans iptali yaptırımı asla orantılı bir ceza değildir. Yaptırım ve hedeflenen kamu faydası ile tabir ve basın özgürlüğü ortasında bulunması gereken makul istikrar bozulmaktadır. Bundan ötürü, televizyon kanallarının lisans iptalinin RTÜK’ün iki dudağı ortasında olması anayasada belirtilen özgürlükleri askıda bırakmaktadır. RTÜK bu durumu Sözcü Tv, Halk Tv ve TELE 1 üzere bağımsız ve tarafsız yayın yapan muhalif kanallara karşı sopa olarak kullanmaktadır. Basın özgürlüğünü bu garabetten kurtarmak için kanunda ilgili değişikliğin yapılması elzemdir.”