İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonların akabinde yapılan hareketler gerekçesiyle tutuklanan yurttaşları, CHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Anayasal haklarını kullandıkları için üç büyük kentin barosunun bilgilerine nazaran cezaevinde 225 yurttaş tutuklu bulunuyor. Tutukluların büyük çoğunluğunu öğrenciler oluşturuyor.

Cezaevindeki tutukluları ziyaret eden Özçağdaş, yaşananlara ait Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Özçağdaş, tutuklular ortasında sırf öğrencilerin değil, aşçı, öğretmen ve muhtar gibi meslek kümelerinden şahısların de yer aldığını belirterek, “Öğrencilere ve onlara takviye olmaya çalışan yurttaşlara adeta tuzak kurmuşlar” dedi.

‘ADETA TUZAK KURMUŞLAR’

Bugün 14 tutukluyla görüştüğünü belirten Özçağdaş, “Tutukluların büyük kısmı, hiçbir direniş göstermeyen, şov sona erdikten sonra konutlarından gözaltına alınan bireyler. Polisler, kendisine adres soran öğrencilere dahi yol tanım ederek yönlendirme yapıp, akabinde orta sokaklarda aykırı kelepçe takarak gözaltına almış. Bu, açıkça bir tuzak kurma halidir. Öte yandan, müdahaleye mahzur olmaya çalışan bir yurttaşı evvel kenara çekmişler, sonra onu da tutuklamışlar” tabirlerini kullandı. Karşıt kelepçe nedeniyle birçok kişinin ellerinde yara olduğunu aktaran Özçağdaş, yaşananları “kabul edilemez” olarak niteledi.

‘SUÇLANDIKLARI GÜN EMNİYETTEYDİLER’

Cumhuriyet’in edindiği bilgilere nazaran, tutuklu öğrencilerin bir kısmı hakkında 23 Mart tarihli aksiyon münasebet gösterilerek süreç yapılıyor. Lakin teze nazaran, bu öğrenciler 22 Mart’ta gözaltına alınmıştı. Yani hata isnadının yöneltildiği tarihte halihazırda emniyette oldukları belirtiliyor. Bu durum, yargılamaların türel desteğine dair önemli soru işaretleri doğuruyor. Öğrencilerin, isnat edilen hatanın işlendiği gün gözaltında bulundukları halde cezaevinde tutulmaları, avukatlar ve insan hakları savunucuları tarafından “hukuksuzluk” olarak nitelendiriliyor.

‘GÜÇLÜLER VE MORALLİLER’

Yaşanan tüm baskı ve hukuksuzluklara karşın gençlerin son derece dirençli olduğunu söz eden Özçağdaş, şunları söyledi: “Görüştüğüm herkes anayasal haklarını kullandıklarını ve hiçbir hata ögesi taşıyan harekette bulunmadıklarını söylüyor. Esasen ortada konulmuş bir doküman, somut bir delil da yok. Daima olarak avukatların ve milletvekillerinin ziyareti, halkın sahiplenmesi onları güçlü kılıyor. Moralleri yüksek. Hatta birden fazla kişi kendi durumundan çok, koğuş şartlarını kaygı ediyor. ‘Biz yeniden güzeliz lakin 35 kişilik koğuşta 50 kişi kalan, yerlerde yatan beşerler var. Onlar için ne yapabiliriz?’ diyorlar. Böylesi bir dayanışma hissiyle hareket eden bu çocuklar, şu anda haksız ve hukuksuz biçimde cezaevinde tutuluyor.”