Canlılarda oluşan birinci tüyler günümüz kuşlarının tüyleri kadar karmaşık değildi. Erken Triyas periyodunda yaşayan birinci dinozorlarda pipet gibisi, tüp biçiminde “prototüyler” olduğu varsayım ediliyor.

Cenevre Üniversitesi’nden genetikçi Michel Milinkovitch ve Rory Cooper, tüylerin evrimini manaya hedefiyle yürüttükleri çalışmalarda, ismini tanınan görüntü oyunu kahramanı Sonic Hedgehog’dan alan bir tekrar odaklanıyor. Bu gen, tavuklarda tüyler de dahil embriyonik gelişimde kritik bir rol oynuyor.

SONIC HEDGEHOG GENİNİ ENGELLEYEN MOLEKÜL

Independent Türkçe’nin aktardığına nazaran ikili, 2023’te yayınlanan bir çalışmada bu geni değiştirerek hayvanların pullu ayaklarını tüylü hale getirmişti. Bilim insanları, bulgularını 20 Mart’ta hakemli mecmua PLOS Biology’de yayınlanan yeni çalışmalarında, bu geni engellediklerinde ne olacağını araştırarak ortaya koydu.

Araştırmacılar tavuk embriyolarına Sonic Hedgehog genini engelleyen bir molekül enjekte etti.

Embriyonik gelişimin 9. gününde, olağanda oluşan dikenli, karmaşık tüy tomurcukları yerine, dinozorlardakine benzeyen prototüyler belirmeye başladı.

Bilim insanlarının müdahalesi ayrıyeten embriyoda tüyler olgunlaştıkça gelişen karmaşık dallanma modelini de azalttı.

Ancak yaklaşık iki hafta içinde embriyolardaki tüy gelişimi kısmen olağana döndü. Yumurtadan çıkan hayvanların bedeninde tüysüz bölgeler olsa da yavrular vakitle tüylenerek 7 hafta içinde olağan görünümlerine kavuştu.

Milinkovitch bulguları şöyle kıymetlendiriyor:

Deneylerimiz, ayak pullarının gelişimindeki süreksiz bir rahatsızlık onları kalıcı bir formda tüye dönüştürebilirken, tüy gelişiminin kendisini kalıcı olarak bozmanın çok daha güç olduğunu gösteriyor.

Yeni çalışma, bir evvelki üzere kalıcı sonuçlar vermese de Sonic Hedgehog geninin tüylerin evriminde kritik bir rol oynadığına işaret ediyor. Milinkovitch bulguların, genlerin evrimsel süreçte çok güçlendiğini gösterdiğini belirtiyor.

Bilim insanı, “Şimdi en büyük zorluk, bu genetik etkileşimlerin dinozorların evriminin erken devirlerinde prototüylerin ortaya çıkmasını sağlayacak biçimde nasıl değiştiğini anlamak” diyor.