Gezi eylemlerine ilişkin Çarşı davasında verilen ikinci beraat hükmünün gerekçeli kararı açıklandı: Dostluk dışında bağ yok

Gezi Parkı olaylarına ait yargılandıkları davada aldıkları beraat kararları Yargıtay tarafından bozulan Beşiktaş taraftar kümesi Çarşı üyesi 35 kişi hakkında dokuz yıl sonra verilen ikinci beraat kararına ait gerekçeli karar açıklandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma ilamından sonra yine ele aldığı Çarşı davasına ait kararını 23 Aralık 2024’te görülen duruşmada açıklamıştı. Tüm sanıklar, üzerlerine atılı “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut misyonlarını yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “terör örgütü kurma yahut yönetme” ve “örgüte üye olma” kabahatlerinden beraat etmişti.

Mahkeme, sanıkların tamamının Beşiktaş Spor Kulübü taraftarı olduklarını, ortalarında grup taraftarlığından ve toplumsal paylaşımlardan kaynaklanan arkadaşlık ve dostluk münasebeti dışında hiyerarşik yapı, misyon dağılımı, tertip şeması, maddi kaynak, silah mühimmatı ve zımnilik asılları bulunmadığına kanaat getirdi.

Çarşı kümesinin, grup taraftarlığından kaynaklanan, yasal toplumsal etkinlikler dışında her hangi bir yasadışı faaliyet içinde de bulunmadıklarını belirten mahkeme, Haziran 2013’teki Seyahat Parkı protestolarını düzenleyen yapı içinde de bulunmadıkları sonucuna vardı. Gerekçeli kararda, sanıkların anayasal bir hak olan ve demokratik söz özgürlüğü içinde protestolara katıldıklarına işaret edilerek vakit içinde farklı kişi yahut kümelerin provokasyonu yahut kolluk güçlerinin orantısız güç kullanmaları sonucunda oluşan olumsuz durumlara ve kabahat teşkil eden aksiyonlara katıldıklarının somutlaştırılamadığı kaydedildi.

TELEFON GÖRÜŞMELERİ ‘YASAK DELİL’

İddianamede yer alan mağdurların, sanıklarla ilgili rastgele bir cürüm isnatlarının bulunmadığını da kaydeden mahkeme, evrakta dava açılması için kâfi kanıt olarak gösterilen baz istasyonu tespitlerinin tek başına bir mana söz etmediğini ve bu belge açısından adabına uygun olarak alınmayan telefon görüşme tapelerinin “yasak delil” niteliğinde olduğunu söz etti. Kararda ayrıyeten irtibat tespit tutanakları da ‘yasak delil’ kabul edildi.

‘ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR’