Hollywood etkisi nedeniyle yapay zekadan korkuluyor
Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komitesindeki sunumlarına ait açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin dünyadaki birinci 10 iktisat ortasına girme maksadını teknoloji girişimciliğiyle hızlandırarak, yeni girişimcilik kültürü oluşturmak, desteklemek ve yaygınlaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Küçükşabanoğlu, yapay zeka konusunda çalışmaları teşvik ederek lisans ve lisansüstü düzeyde çalışmalar yürüten bireylere gerekli kriterler doğrultusunda maddi ve manevi dayanak sağladıklarını söyledi.
Yapay zeka iktisadının 2030’a kadar yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim oluşturacağını lisana getiren Küçükşabanoğlu, kelam konusu müddette yapay zekanın dünya genelinde 85 milyon istihdam kaybına yol açarken 97 milyon yeni istihdam sağlayacağını aktardı.
YAPAY ZEKAYA HAZIRLIKTA 188 ÜLKE İÇİNDE 53’ÜNCÜ SIRADAYIZ
Küçükşabanoğlu, Oxford Insights’ın 2024 yılı “Yapay Zekaya Hazırlık Endeksi”nde 188 ülke ortasında 53. sırada olan Türkiye’nin, IMF tarafından hazırlanan “Ülkelerin Yapay Zekaya Hazır Olma Endeksi”nde ise 50. sırada yer aldığını bildirdi.
Araştırmalara katılanların yüzde 47’sinin yapay zeka teknolojilerinin olumlu, yüzde 27,9’unun olumsuz, yüzde 25,1’inin kararsız olduğunu lisana getiren Küçükşabanoğlu,
“Olumlu tesiri yoğunlukla 2 alanda görülüyor. Bunlardan birincisi Youtube, Instagram ve Tiktok üzere platformların, kullanıcıların daha fazla vakit geçirmelerini sağlamak için kullandıkları içerik teklif algoritmaları yani şahsileştirilmiş içerik uygulamaları. İkinci olarak da toplumsal medya ve web haberlerinde lisan bariyerinin ortadan kalkarak küresel bilgilere daha kolay ulaşılabilmesi. Olumsuz tesiri ise bilhassa yapay zekanın uydurma haberler ve yanlış bilgiler yaymak gayesiyle kullanılarak, bu içeriklerin bazen gerçek üzere gösterilmesi. Bu sözler de bilhassa dezenformasyon ve manipülasyon başlıkları altında toplanıyor.”
“İstihdam terazisi şu an için bozulmadı”
Yapay zeka yatırımları yapan işletmelerin bu teknolojileri geliştirmek ve kendi iş süreçlerine entegre etmek için teknik ve nitelikli işçi muhtaçlığı olduğunu aktaran Küçükşabanoğlu, “2023’te, yapay zeka kullanan işletmelerin istihdam değişimini tahlil ettiğimizde, yüzde 65,5’inin istihdamında değişiklik olmadığını, yüzde 25,9’unun istihdamının arttığını ve yüzde 8,6’sının istihdamında da azalma olduğunu gözlemledik. Toplam istihdamdaki terazinin şu an için bozulmadığını görüyoruz. Fakat bu terazi istikrarının gelecek yıllarda da bozulmaması için, profesyonellerin yapay zeka yetkinlikleri kazanması gerekliliği de aşikardır.” diye konuştu.
İşletmelerin yapay zeka kullanmamasına rağmen, işletmelerdeki çalışanların ferdî olarak yapay zeka kullanımına da değinen Küçükşabanoğlu, “Çalışanların kişisel olarak yapay zeka kullanımı, ‘gölge yapay zeka’ olarak tanımlanmaktadır. Gölge yapay zeka kullanımı ile Türkiye işletme ekosisteminin yapay zeka kullanma oranı yüzde 25 düzeyindedir. Yüzde 7,5, kurumsal olarak kullanmamasına karşın profesyonellerin ferdî kullanımından ötürü karşımıza çıkmaktadır. Bu durum her ne kadar düzgün üzere görünse de kendi içinde önemli regülasyon ve güvenlik risklerini barındırmaktadır. Bu üzere tehlikelerin önüne geçebilmek için kurumlar ve çalışanlar alacakları eğitimlerle teknik olarak adapte olmalıdır.” dedi.
Güvenlik riskleri
Yapay zeka sistemlerinin hayatın vazgeçilmez bir kesimi haline geldiğini, bankacılıktan sıhhate, ulaşımdan güvenliğe kadar pek çok kritik alanda yaygın olarak kullanıldığını belirten Küçükşabanoğlu, bu yaygın kullanımın beraberinde değerli güvenlik risklerini de getirdiğine dikkati çekti.
Yapay zeka alanındaki taarruzları “model hırsızlığı”, “veri çıkarım”, “gizli tetikleyiciler”, “Çift emelli sorgular” başlıklarıyla sıralayan Küçükşabanoğlu, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komitesine bu alandaki tekliflerinin yer aldığı bir rapor sunduklarını aktardı.
