İftarda 15 dakika kuralı! Uzmanlar hızlı yemek konusunda uyarıyor
Prof. Dr. Taşğın, uzun müddet açlıktan sonra iftarda bilinçsizce yemenin önemli sıhhat sıkıntılarına yol açabileceğini söyledi.
Taşğın, “İftarda yaklaşık 15 dakika içinde bütün yeme içmeyi tamamlayıp en sağlıklı bireylerin bile kendinden geçtiğini görüyoruz. Bu durumdan uzaklaşmak için denetimli formda yemeye başlamak değerli. Zeytin, su ve hurma üzere hafif besinlerle oruç açıp sonrasında çorbayla devam etmek ve küçük bir orta verip ağır olmayan ana besinlerle iftara devam etmeliyiz.” dedi.
İftardan sonra tatlı tüketimine dikkat edilmesini isteyen Taşğın, orta öğün olarak sütlü, meyveli tatlı ya da yalnızca meyve önerdi.
“SAHURDA MECNUN ÜZERE YEMEYİN”
Ramazanda suyun çokça tüketilmesini tavsiye eden Taşğın, “Çay içsek bile ‘Su yerine geçer’ üzere düşünmemeliyiz. Sahuru başlı başına öğün kabul edeceğiz fakat burada sabaha hazırlık diye ‘deli gibi’ yememeliyiz, denetimli ve daha protein yüklü beslenip su tüketimini artırmalıyız.” diye konuştu.
Taşğın, iftar sonrası kısa yürüyüş ve idmanlarla ramazanın sağlıklı geçirilebileceğini lisana getirdi.
Aşırı yemenin obezitenin yanı sıra çok sayıda kronik hastalığa sebep olabileceğini yahut hastalıkları tetikleyebileceğini anlatan Taşğın, şöyle devam etti:
“Ramazanda çok ağır sofra tertibi ve davetler oluyor. Sofraları daha sağlıklı hazırlayarak hem kendimizi hem de davetlilerin sıhhatini tehlikeye sokmayız. Büsbütün ete yönelmek çok hakikat değil, baklagiller üzere besin öğelerine sıklıkla yer vermeli. Protein kaynağını biraz daha sağlıklı ve posası yüksek besinlere çevirmeliyiz. Protein kaynağı balığı haftada iki defa öneriyor ve ramazanda sofralarımızda yer vermeliyiz.”
İFTARDA “GÖZÜ DÖNMÜŞ” HALDE YEMEK, SIHHAT PROBLEMLERİNE YOL AÇIYOR
Dr. Öğr. Üyesi Mevra Aydın Çil de iftarda yanlış beslenmenin bilhassa tansiyon, kalp ve şeker hastalarını olumsuz etkilediğini belirtti.
İftarda “gözü dönmüş” halde yemenin bağırsak ve hazımsızlık sorunları ile şeker yükselmesi ve tansiyon üzere dertlere neden olabileceğini lisana getiren Çil, “İftarı suyla, hurmayla yapıp çorbayla devam etmeli ve ana yemeğe 10-15 dakika orta vermeliyiz. Ana yemek bol yağlı, tuzlu değil de etli bir zerzevat yemeği, kuru baklagiller olabilir. Yanında hafif zeytinyağlı salatayla devam edip pideyi de 1-2 dilimi geçirmemek kaydıyla beslenmeyi tamamlayabiliriz.” dedi.
“SAHURDA KESİNLİKLE TAM BUĞDAY EKMEĞİNİ SOFRAMIZDAN EKSİK ETMEYELİM”
Çil, iftar sonrası sahura kadar her saat başında 2 bardak su içilmesini tavsiye ederek, şunları kaydetti:
“Sahurda daha çok kahvaltılık usulü besinler tüketmeliyiz. Yumurta kesinlikle olmalı, tuzsuz peynir değerli zira tuzlusu günümüzü zorlaştırır. Ceviz, badem, fındık sahurda hem bizi tok meblağ hem de posa alımımızı dayanaklar. En değerli tavsiyemiz, pide tüketeceksek iftarda, sahurda kesinlikle tam buğday ekmeğini soframızdan eksik etmeyelim. Tam buğday ve tam tahıl posa alımımızı dayanaklar, hem vitamin mineral içeriği daha yüksek hem de bu posa alımı, bağırsak sıhhatimizi ve kan şekerimizi daha istikrarlı götürüyor ve bizi daha tok tutup tansiyon, şeker ve kalp sıhhatimizi kıymetli noktada destekliyor.”
Çil, şeker hastalarının oruç tutmadan evvel kesinlikle doktora müracaatları gerektiğini kelamlarına ekledi.
