Milyonlar yansılarını meydanlardaki aksiyonlarda lisana getirirken aksiyonlara polisin sert müdahalesi damga vurdu. Hareketlerin en dikkat çeken ögeleri üniversite öğrencileri oldu. Hem kitlesellik hem de kararlılık manasında öne çıkan üniversite öğrencileri ne istiyor? Cumhuriyet bu sorunun karşılığını öğrencilere sordu. Gözaltı kararının alındığı gün Saraçhane’ye yürümek için polis barikatını aşan İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden Güneş C. (23), “Susarsak daha da berbatlaşacak. Artık polisi görünce hissettiğimiz şey itimat değil kaygı. Gözaltında çıplak aranan, tehdit edilen ve şiddet görenler var, bunları düşünmek bile insanın içini buz üzere ediyor” diye konuştu. İstanbul Üniversitesi’nde akademisyenler açıktan takviye vererek dersleri yerleşkede işliyor, kimileri tarafsız kalıyor fakat geçtiğimiz hafta bir akademisyen derslere gelmeyen öğrencilere yönelik idari süreç başlatılacağını ileti yoluyla öğrencilere iletti.

ODTÜ’de protestoların başladığı birinci üç gün çok sert müdahale yapıldı. Evvelki gün öğrencilere gece saatlerinde yerleşkede otururken plastik mermi ile müdahale edildi ve öğrenciler gözaltına alındı. ODTÜ’den Furkan K. (22) “Bacağımda plastik mermi ve jopların morlukları hâlâ duruyor. Hızına plastik mermi gelenler var. TOMA’nın ıslatması sonucu soğuktan donacak hale geldik. Kaygı hissetmiyorum. Bardağın taştığı son damladayız” dedi.

‘KORKMUYORUM’

Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum tarafından atanan akademisyenlerin dışında akademisyenler protestolara takviye veriyor ve öğrencilere dersler konusunda kolaylıklar sağlıyor. Güvenlik vazifelileri öğrencileri fişlediği tez edildi ve akabinde toplu formda okuldan uzaklaştırma cezaları verildiği öne sürüldü. Umut G. (20) “Gözüme direkt kapsül mermi geldi, önlerde bile değildim. Ben götürülürken bacağı kırık bir çocuk vardı. Korkmuyorum bilakis çok umutluyum. 40-50 bin insanı bir ortada görünce cüret doldum” diye konuştu.

‘AİLEM ARANDI’

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) boykota katılan akademisyenlerin aranıp uyarıldığı öne sürüldü. Öğrencilerin ise aileleri okul ve yurt idareleri tarafından arandığı tez edildi. Öğrencilerden D. P. şunları söyledi: “Yanlış bir şey yapmıyorum bu yüzden korkmuyorum da. Kimlik fotoğraflarımız polis olup olmadığını doğrulayamayacağımız beşerler tarafından çekiliyor. Fişlenme ihtimalimiz olduğu için aldığımız yaralar sonucu doktora bile gidemiyoruz. Ailem iki polis tarafından arandı ve listede olduğum yakında alınabileceğim söylendi.”

Vakıf üniversitelerinden İstanbul Aydın Üniversitesi’nde de protestolara katılan öğrencilerin idari takımdaki kimi akademisyenler tarafından fişlendiği öne sürüldü.

Ankara Başşehir Üniversitesi’nde öğrenci olan Cet T. (21), “Pazartesi günü üniversitede Ülkü Ocakları ismi altındaki kimi kümeler bize saldırdı, bıçak çekildi, öğretmenimiz yumruklandı” diye konuştu.

Ankara Üniversitesi’nden Zeynep S. (21), “Öğrencilerin ayaklanmasının tek sebebi İmamoğlu değil. Son yıllarda yoksulluk, okulların içinin boşaltılması, mezun olunca iş bulmanın zorluğu üzere nedenler sokağa inmeyi mecbur kıldı” dedi.

‘APOLİTİK GENÇLİK ALGISINI EZİP GEÇTİK’

Protestoların başladığı birinci günden beri hareketliliğin sürdüğü İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kimi akademisyenler derse gelen öğrencilere fazladan puan vaat ederek boykot kırıcılık yaptığı argüman edildi. Çiğdem E. (22) yaşananlara ait şunları söyledi: “Amacımız ayaklar altına alınan haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak. Okulumla gurur duyuyorum. Bu kadar vakittir pompalanan ‘apolitik gençlik’ algısını ezip geçtik. Okulumuzun tarihine sahip çıktık.”