Bugün Silivri’de tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nu ve Zafer partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ı ziyaret eden İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, Halk TV’de Kürşad Oğuz’ın sorularını yanıtlıyor.

“İMAMOĞLU’NUN SİLİVRİ’DE TUTUKLU OLMASININ BİR TEK SEBEBİ VAR”

Dervişoğlu, Silivri’de İmamoğlu ile hangi hususlarda görüştüğünü şu sözlerle açıkladı:

“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun şu anda Silivri’de tutuklu olmasının bir tek sebebi var, o da Cumhurbaşkanı adayı olması. Zati büyük bir garabetle başladı süreç. Evvel diplomasını yok saydılar, ardından saklı şahitlerin sözleriyle oluşmuş bir sorgulama süreci geçirdi, peşinden de tutuklandı. İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olmasaydı ne diplomasını iptali düşünülmeyecekti, ne de bugün Silivri’de olacaktı. Bu çerçeveden baktığımızda orta yerde haksız, hukuksuz, adaletsiz bir sonuçla karşı karşıya bulunduğumuzu söyleyebiliriz. Bunları konuştuk kendisiyle.”

SEÇİMLERDE İMAMOĞLU’NU DESTEKLEYECEKLER Mİ?

Dervişoğlu, UYGUN Parti’nin gelecek seçimlerde İmamoğlu’nun adaylığını destekleyip desteklemeyecekleri sorusuna ise, “Hakkın ve hukukun savunulması noktasında, hakkı ve hukuku çiğnenmiş kim varsa onun yanında durmak insani, vicdani, ahlaki, siyasi bir sorumluluktur benim açımdan” karşılığını verdi.

“BEN İNANDIKLARIMI SÖYLERİM”

Dervişoğlu, Edirne’de tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili soruya şu cevabı verdi:

“Bugün Can Atalay’ı da gördüm ziyaretlerimde. Sayın Atalay’ın milletvekili yemini etmesi ve hakkında verilen kararla alakalı olarak anayasa mahkemesinin kararının mecliste okutularak yok sayılmasını tabir eden şahısım ben. Münasebetiyle hukuk demokrasi ve adalet kelam konusu olursa benden hiçkimse taassuplarıma dayalı tabirler beklemesin. Ben inandıklarımı söylerim.

“BENİM SİYASİ SORUMLULUKLARIMA DAHİLDİR”

Uzunca bir mühlet devam etmiştir sayın Selahattin Demirtaş’ın davası. Eksik kanıt mi vardır, yetersiz midir datalar? Yani 8 yıl süren bir davanın bitirilmemesi münasebeti nedir? Bütün bunlar tartışma hususudur. Hasebiyle bir adaletsizlikle karşı karşıyaysa, bulunduğu yere bakmaksızın hakkını ve hukukunu korumak da benim siyasi sorumluluklarıma dahil olan bir konudur. Onun için kişinin siyasi görüşlerlerine bakarak bir değerlendirmeye tabi tutmam. Ben bu yola çıktığımda adalet peşindeyim diye çıktım ve Türkiye’nin ,ihtiyaç duyduğu şeyin adalet, hürriyet ve eşitlik olduğunu söyledim. Bunların olduğu yerde kardeşliğinde geleceğini tabir ettim.

Yaklaşık 1 yıldır genel liderim diyorum, 1 yıllık genel başkanlığım müddetince de kamuoyunun vicdanını yaralayacak bir kelam sarf etmekten de azami ölçüde uzak durdum. İsmi ne olursa olsun, mensubiyeti ne olursa olsun, geçmişi ne olursa olsun, etnistesi ne olursa olsun, benim için farketmez. Adaletsizliğe uğradıysa ve bu adaletsizlik vakte yayılarak kendisine yahut mensubu olduğu kuruma şantaj emelli kullanılacaksa Müsavat Dervişoğlu ismiyle ona karşı çaba etmek benim için namus borcudur. Hiç kimseyi ayırmam.”