50 miting yapacaklarını açıklayan Özel, partisinin izlediği çaba metodunu şu sözlerle anlattı:

“Olaylar Esenyurt ile başladı, kayyum atadılar. Beşiktaş’a operasyon geldi. Bu yapılanı savaş ilanı kabul ediyorum. Savaşta ne yapılırsa biz de onu yapıyoruz. Çaba, savunma, cüret, taarruz hepsi bizde var. Bundan sonra savaştayız” dedi.

“GÜNDEMİ CHP BELİRLİYOR”

Özel’in Sözcü gazetesine verdiği röportajdaki sözleri şöyle:

“Esenyurt olayından bu yana inanılmaz süreç defteri tutuyorum, her şeyi not alıyorum. Mesela deftere ‘Beşiktaş bardağı taşırdı’ diye yazmışım. Olaylar Esenyurt ile başladı, kayyum atadılar. Beşiktaş’a operasyon geldi. Bu yapılanı savaş ilanı kabul ediyorum. Savaşla ne yapılırsa biz de onu yapıyoruz, çaba, savunma, yürek, taarruz hepsi bizde var, bundan sonra savaştayız. Madem savaş ilan ediyorsun kabul ancak birinci ateşi o açtı. Bir komşu ülke savaş ilan ederse ne yapacaksın? O bana ateş ediyor, vuruyor. Ben duracağım diyemezsin. Lakin savaşı ben ilan etmedim yani haklılık zeminindeyim. Ahlaki üstünlük bizde, ruhsal üstünlük bizde çoğunluk gücü bizde.

Siyasette kazanmak için gerekli üç şey var. Ahlaki üstünlüğü kaybetmeyeceksin. Ruhsal üstünlük sende olacak. Çoğunluk gücünden istifade edeceksin. O nedenle karşı tarafın elindeki bütün imkanlara karşın şu anda gündemi CHP belirliyor. Biz Saraçhane’de yasak olmasına karşın 7 gün üst üste birebir yerde birebir saatte tıpkı konuşmacı ile her gün daha kalabalık mitingler yaptık. Çoğunluk gücüyle gittik ve orada çok değerli bir iş yaptık.”

“Gittiğimiz her yerde Ekrem İmamoğlu için özgürlük ve erken seçim mitingi talebi var”

“GİTTİĞİMİZ HER YERDE İMAMOĞLU İÇİN ÖZGÜRLÜK VE ERKEN SEÇİM TALEBİ VAR”

Özel, gittikleri her yerde “Ekrem İmamoğlu için özgürlük ve erken seçim mitingi talebi” geldiğini, şu anda 50 kentte düzenlenecek mitingilerin netleştiğini belirterek, “Bugün, saat 14.00’te Samsun Cumhuriyet Meydanındayız. Atatürk de Samsun’dan başladı, birinci Cumhurbaşkanı oradan başladı. Son Cumhurbaşkanımız da oradan başlayacak. Her çarşamba saat 20.30’da İstanbul’un bir ilçesinde miting var. Şişli nasıl bekliyordu? Artık Beylikdüzü’nü gör. Sonra Yozgat’tayız, orada ceza kestikleri traktörler de olacak. Ağrı Dağı’nda da miting yapacağız. Ekrem Lider için demokrasi için, özgürlük için, adalet için Ağrı Dağı’na da çıkıp miting yapacağız” tabirlerini kullandı.

“BUNU BAŞARMAMIZI SAĞLAYAN ERDOĞAN”

İmamoğlu için başlatılan imza kampanyasından kelam eden Özel, şöyle konuştu:

“En önemsediğim şeylerden biri de imza kampanyası. Biz dünya siyaset tarihine geçecek işler yapıyoruz. 1 milyon 750 bin üyenin üzerine 14,5 milyon da gelip dayanışma sandığında oy attı, imza verdi. ‘800 bini geçemez’ diyorlardı, halbuki 1 milyon 250 binin üzeri seferberlik halidir. Biz ‘İkna et, teşvik et, sandığa kadar eşlik et’ dedik ve bunu gerçekleştirdik. Bunu başarmamızı sağlayan da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Zira bize büyük bir haksızlık yapıldı ve bu nedenle ortaya çıkan yansıyı de örgütleme imkanını bize verdi. Örgütleyen, Saraçhane’ye çağıran, sandığa çağıran benim ancak bu büyük güç, yapılan bu büyük bir hukuksuzluktan kaynaklanıyor.”

“CHP’NİN OYU YÜZDE 37’Yİ BULDU, OLAĞANLAŞMAYI BİTİRDİ”

Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Gerginliği ben çıkarmadım. Ben 31 Mart’ta, birinci parti olunca bana ne yakışıyorsa onu yaptım. Bayramda telefon açtım, partileri ziyarete gittim, onlar bize geldi. Tansiyonu düşürerek, gerilimi azaltarak yaptım, normali bu dedim, ismi olağanlaşma kaldı. Erdoğan evvel ‘yumuşama’ sonra ‘normalleşme’ dedi. Gördü ki temmuz ayında normalleşmeyle CHP’nin oyu rekor düzeye çıktı ve yüzde 37’yi gördü. ‘CHP yükseliyor, olağanlaşmanın bitmesi lazım’ dediler. 4 teğmeni de yalnızca bu yüzden yaktı. Olağanlaşmayı bitirmek için, nasırımıza bastı.”

“SERTLEŞİRLERSE BİZ DE SERTLEŞECEĞİZ”

CHP’nin hücum altında olduğunu söz eden Özgür Özel, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanı ‘Başkomutanım’ diyor, biz de her cephede savaşıyoruz. Lisanı sertleştirdi, bizi bu noktaya mecbur bıraktı. Birinci adımı o atacak, savaşı bırakacak, demokratik yere dönülecek ve Ekrem Lider hür bırakılacak. Sertleşirlerse biz de sertleşeceğiz. Olağandışı bir atak altındayız. Demokrasi varsa varız, yoksa yokuz. Sandık giderse kimse kalmaz. Yani biz gitsek bir şey değil, partiler kalmaz. Atatürk’ün kurduğu partiye, Atatürk’ün göz bebeğine, hayata gözlerini yumduğu tarihi Yarımada’da emanet aldığımız Saraçhane’ye, imparatorlukların başşehrine kayyum atamaya çalışıyor. Bundan daha ilerisi ne olur? Tank getir karşıma ateş et, bomba at, öldür beni fakat Atatürk’ün kurduğu partiye kayyum atamaya kalkma.”

“DİPLOMA İPTALİ MAHKEMEDEN DÖNER”

CHP Genel Başkanı, İmamoğlu’nun üniversite lisans diplomasının iptal edilmesine ait de şu değerlendirmede bulundu:

“Ekrem liderin diploması idari yargı yoluyla hallolacak. Büyük bir usulsüzlük yaptılar, diplomayı veren yer iptal eder. İşletme Fakültesinde 7’de 4’ü bulamadılar. Üniversitenin idare şurasına getirdiler. Orada senato yetkili ve kapalı oyla karar vermesi lazım. Bunun yerine açık oy ile ve üniversitenin idare konseyine atadıklarıyla iş yaptılar. Bu derhal iptal olacak bir şey. Ekrem İmamoğlu ile okul arkadaşı olanların diplomasını da iptal ettiler. İçlerinde Galatasaray Üniversitesi’nde vazifeli bir bayan profesör de var. Sorbonne Üniversitesi’nden doktoralı bayanı lise mezunu yaptılar. Pekala, bu bayanın 30 yıldır okutup mezun ettiği öğrenciler ne olacak? Onların ortasında hala devlette çalışanlar vardır. Onun verdiği diplomalar ne olacak? Bu türlü hukuksuzluk olmaz, hiçbir yönetim hukukçusu savunamaz. Kesinlikle yönetim mahkemesi, bölge ya da Danıştay’dan bu iş döner.”