Sedef Güler’i katledip halıya sararak denize atmışlardı: Ağırlaştırılmış müebbet hapisleri istendi

İstanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Kıyısı’nda, 7 Haziran’da elleri ve ayakları bağlı halde halıya sarılmış ve yük bağlanmış halde cansız vücudu bulunan Sedef Güler (24) cinayetine ait, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan fezleke tamamlanarak, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

CİNAYETİN NEDENİ TESPİT EDİLEMEDİ

EVE GİDERKEN POLİSLERİ DURDURUP ANLATMIŞ

Şüpheli Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçma planı yaptığının anlatıldığı fezlekede, Fırat Baykara’nın, Esenler’deki konutuna giderken, Esenler ilçe Emniyet Müdürlügü Otogar Polis Merkezi Amirliği görevlilerini durdurarak Yavuz Güngör’ün, 5 Haziran’da kendisini arayarak Gürpınar’daki ikametine çağırdığını, konuta gittiğinde hareketsiz yatan bir bayan gördüğünü, polise haber vermek istediğinde ise kuşkulu Güngör’ün kendisine silah çektiğini anlattığı kaydedildi. Baykara, savcılıkça alınan sözünde, meskene gittiğinde kızın ölmüş olduğunu gördüğünü, Güngör’ün, kızın kendi içtiği kolaya uyuşturucu husus atarak içtiğini, kendisinin ise içmediğini, Sedef Güler’i kendisinin öldürmediğini söyleyerek suçlamayı reddetti.

HAPSE GİRMEKTEN KORKTUĞU İÇİN DENİZE ATMIŞ

KANINDA UYUŞTURUCU ÇIKTI

Fezlekede, Sedef Güler’in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi sürecinin sonucunda vefat nedeninin belirlenemediği kaydedildi. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi’nin incelemesinde Sedef’in kanında uyuşturucu unsur bulunduğu, vefatının uyuşturucu, uyarıcı unsur sonucu meydana gelmiş olabileceği fakat baş, boyun bölgesinde ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularında detaylı tahlil yapılamadığı belirtildi.

İKİ ŞÜPHELİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

Yargılamanın yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen fezlekede, Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün “nitelikli taammüden öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmaları talep edildi. Fezlekede, Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle kuşkulu Yiğit Hüseyin Ayvalık’ın ise ‘suçluyu kayırma’ cürmünden 6 aydan 5 yıla kadar mahpusu istendi.