Ucu açık taktikler savaşı
Siyasetin gündemiyle başlayalım. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Bu soru, sırf CHP’lileri değil, AKP’yi de yakından ilgilendiriyor. Erdoğan’ın mevcut anayasaya nazaran bir daha aday olamaması ülkeyi geriyor zira olmadık şeyler yaşanmaya başladı.
Bu noktada AKP’nin ucu açık taktiklerini sıralayalım. Anayasa değişikliği ya da erken seçim kararı için her türlü mümkünlük zorlanıyor. “Terörsüz Türkiye” söylemi, büsbütün bu gayeye yönelik. Yoksa şu an Türkiye aslında “terörsüz”.
Diğer ucu açık taktikleri sıralamaya devam. İktisat. Hiç yeterli gitmiyor, yeniden ucu çok açık. Enflasyon son üç yıldır tek haneli gaye konmuş, yıl sonlarında katlanmış.
Dış siyaset. Denetim büyük oranda dış aktörlerde. Türkiye artık Batı basınında sadece facialarla haber oluyor. Filistin üzerinden Türkiye Trump’la nereye kadar gerilir? Bu soruya net cevap verebilen beri gelsin. Kaza riski çok yüksek. Bunların hepsinin AKP’nin yeni devir yazgısının belirlenmesinde tesirli olacak.
Yetmiyor, iktidar çoktan seçmeli ucu açık taktiklerle CHP’ye yükleniyor. İmamoğlu’na “ahmak” davası, belediyelere SGK prim zorlaması, kayyum atamaları. Amaç aktör olarak İmamoğlu seçilmiş durumda. Şimdilik her ucu açık taktiğin sonu İmamoğlu’na çıkacak biçimde kurgulanıyor. “Turbun büyüğü” falan… Dün açılan kurultay soruşturmasının hedefi hem parti hem de İmamoğlu’dur, şaşırmayın.
Bunların karşısında CHP de iktidar ile uğraşında taktiklerinin ucunu açtı. İmamoğlu’nu “kirletmeye” yönelik teşebbüsleri etkisiz kılacak taktikler. Erken seçim isteyen CHP, adayını da erken belirleyeceğini duyurunca iktidarın hesapları güya biraz bozuldu. Zira artık hücumlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’na değil, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’na yapılmış olacak. Yavaş’ın katılmayacağını açıkladığı önseçimden İmamoğlu’nun çıkması ve güçlü bir karşılık verilmiş olmasına rağmen bu taktiğin ucu kapanmıyor. Her an farklı bir aktör, farklı bir mecburilik gündeme gelebilir.
‘İMAMOĞLU’NDAN KURTULMAK’
Gelelim AKP kulislerine. Dertli bir durum var. Bütün siyasetin “İmamoğlu’ndan kurtulmaya odaklanmasının geri tepme riskinin yüksek olduğunu” düşünenler var. İmamoğlu’nu maksat alan her teşebbüs “CHP’ye gereksiz yere yüklenildiği” algısını güçlendirebilir. İktidar bunun farkına vardı ya da her an varabilir. Lakin, bir deva kalmazsa İmamoğlu’na “hukuki” bir siyasi yasak her şeye rağmen iktidar kulislerinde güçlü mümkünlük olarak lisana getiriliyor. Bu türlü bir yasak CHP’nin taktiğinin yeni bir açılım üretmesine gidebilir. Bu açılım da daha güçlü bir olasılıkla CHP iktidarını gündeme getirebilir.
Kıvrak hareketleri kapsayacak halde kurgulanmış CHP taktiğinin, iktidar bileşenlerini huzursuz ettiği ortada. İspat mı? Kurultaya açılan soruşturma. Heybeye büyük, küçük turp doldurmanın manası kalmayabilir. Zira iktisat tat vermiyor.
