‘Zor ikna ettik, aşı yok diyemeyiz’

Uysal, yönetmeliğin yayımlanmasının akabinde birçok entegre aile sıhhati merkezlerinde aile sıhhati çalışanlarının istifa ettiğini, buna aile doktorlarının de katılacağını öngördüğünü söyledi. Yönetmelikteki temel emeli anlayamadıklarını, teşvik olarak belirtilen parametrelerin birbiriyle zıt uygulamaları mecbur kıldığını, bir teşvik kriterinin sağlanması için öteki kriterden başarısız olunması gerektiğini söyledi. Verilecek olan teşviğin kaynağının kesinti yapılacak öteki aile tabipleri olduğu, bunun da iş barışını bozacağını, yöntemsiz ve etik dışı uygulamaların artacağını vurguladı.

‘ÖNLEMLER ALINMALI’

Uysal, aşı tedariğine ait sıkıntılara da dikkat çekti. Vilayetlerden tedarikle ilgili duyumlar aldıklarını belirten Uysal, “Sonuçta nüfusumuzun yapısı muhakkak. Olağan doğum suratı muhakkak. Önümüzdeki yıl, sonraki yıl doğacak çocuk sayısı aşikâr. Buna nazaran bakanlığın evvelden hazırlık yapması gerekir. Tedavi etmekten öte beşerler hastalanmasın istiyoruz. Bunun için de en kıymetli parametremiz, elimizdeki silahımız aşı. Bundaki rastgele bir tedarikte eksiklik olması durumunda alanda zar güç ikna ettiğimiz insanlara ‘aşı yok’ demememiz ve toplumun korunması ismine tedbirler alınması gerekiyor” dedi.